Mantıken tapınmayı yönetirken tapınmak çok zor olmamalı. Tapınma önderi, Tanrı’ya tapınır ve cemaat onu takip ederek tapınır. Gayet basit bir olaydır. Ama maalesef her zaman böyle olmuyor. Tapınma önderi, doğru akorları çalıp, doğru notaları söylemeye çalışırken, bir sonraki ilahinin geçişini düşünüp, ses sisteminin ayarlarını düzeltirken bazen tapınmayı unutabiliyor. Etrafındaki insanların hepsi için tapınma fırsatı yaratırken kendisi tapınmakta zorlanabiliyor. Siz bu konuda zorlanmıyorsanız o zaman bu yazı sizin çok faydalı olmayabilir. Ama bu konuda zorlanan biri olarak (hem de dikkati çok kolay dağılan biri olarak), bu konuda zorlanan başka insanlara birkaç tavsiye vermek istiyorum.
- Prova yapın
İlahiyi çalıp söylemek sizin için ne kadar kolay olursa, Tanrı’ya odaklanmak o kadar kolay olacaktır. Akordan akora geçerken ya da zor bir melodi söylerken, tapınmaya değil de müziğe odanmak çok kolay. Pratik ve prova yapın ki, ilahinin nasıl çalındığını hiç düşünmeden çalıp söyleyebilesiniz. Hatta ilahileri ezbere öğrenirseniz daha iyi olur, çünkü ilahinin sözlerine veya akorlarına bakmak bile dikkatinizi dağıtabilir ve tapınmayı zorlaştırabilir. Bu tavsiye ses sistemi için de geçerli. Ses sisteminde bir sıkıntı olmadığına emin olmak için bolca ses denemeler yapın.
- Tek başınıza tapının
Müziği doğru çalmak için prova yaparız, ama tapınma provası da yapmanızı tavsiye ederim. Tek başınıza, kimse yokken, Pazar günü söyleyeceğiniz ilahileri söyleyerek Tanrı’ya tapının. Sözlere ve anlamlarına odaklanın. Söylediğiniz sözlerin ne anlama geldiğinin farkında olun. Size ne hissettirdiklerini düşünün. Etrafınızda kimse olmadığı için müziksel hatalar yapsanız da dikkatiniz çok dağılmaz. Kilise ibadetinde söylediğiniz zaman da sözlerin anlamlarını düşünüp Tanrı’ya yürekten tapınmak daha kolay olur. Yoksa sadece sözleri doğru söylemeye çalışırken ne anlama geldiklerini düşünmemek mümkündür.
- Ruhsal olarak hazırlanın
Benim sıradan bir Pazar günümü size anlatayım: Eşimle beraber erken kalkıp hazırlanıp çıkarız. Kiliseye giderken bir kaç kişi alırız. Kiliseye vardığımızda ses sistemini ve vaaz kaydı için gerekli olanları hazırlarım. İlahileri slayt programımıza yüklerim ve İnstagram canlı yayınımız için hazırlık yaparım. Sonra diğer müzisyenlerle bir prova yaparız. Bu prova bazen ibadet saatine kadar devam eder. Yani kalktığım andan tam ibadet saatine kadar koştururum, binlerce farklı şey yapmaya çalışırım, sonra sahneye çıkıp tapınmaya girişirim. Ama o kadar koşturmaktan hemen sonra tamamen Tanrı’ya odaklanamamak gayet normal. Bu çok iyi bir sistem değil ve çok şükür son zamanlarda bu görevlerimin bir kısmını başka kardeşlere dağıtabildim. Ama böyle koşturduğum günler bile, ibadetten önce bir kenara çekilip, dua edip ruhsal olarak kendimi tapınmaya hazırlamam tapınma zamanımı oldukça güzelleştirir. Sizin Pazar günü rutininiz benimki kadar koşuşturmalı değilse bile, ibadetten önce oturup dua etmek, Tanrı’nın kim olduğunu ve neler yaptığını hatırlamak ve Müjde’nin güzelliği üzerine düşünmek Rab’be odaklanmayı kolaylaştırır.
İyi tapınmalar.
