Yaygın Bir Yanlış Anlama
Hristiyan ibadetinde müziğin yadsınamaz faydaları olmasına rağmen, Kutsal Kitap’a dayalı ibadet ve müzik arasındaki ilişkiyi yanlış anlamak kolaydır.
Müzik, ibadetin bir parçası olabilir, ancak asla onun kalbi olması amaçlanmamıştır.
İsa Mesih, kuyudan su çekmeye gelen kadınla yaptığı konuşmada, Tanrı’nın aradığı ibadet şeklini şöyle açıkladı: ‘‘Ama içtenlikle tapınanların Baba’ya ruhta ve gerçekte tapınacakları saat geliyor. İşte, o saat şimdidir. Baba da kendisine böyle tapınanları arıyor.’’ (Yu. 4:23)
İsa ibadetimizi ilahi söylemekle, hatta bir toplantıya katılmakla sınırlamaz. Aslında İsa Mesih’in düzeltmek istediği konulardan biri de budur. Kadın, ibadet edeceği yerin Samiriyelilere ait tapınağın bulunduğu Gerizim Dağı ile Yeruşalim’deki tapınak arasında olduğunu düşünüyordu. Ancak İsa ona başka bir seçenek sundu. İsa Mesih, o yerin önemsiz olduğunu söylemedi, ancak tek Gerçek olarak kendisini açıkladı. (Yu. 14:6) O, her ulustan insanın Tanrı’ya yaklaşabileceği yeni tapınaktır (Mar.14:58; Yu. 2:18-22). İsa, Tanrı’ya yaklaşmamızı sağlayan ve tapınmalarımızı Tanrı tarafından kabul edilebilir kılan kişidir (İbr.10:19-22; 1.Pe. 2:4-5).
İsa’nın çarmıhta bizlerin yerine öldüğüne, günahlarımıza karşı Tanrı’nın gazabını alarak bağışlanmamızı ve evlat edinilmemizi satın aldığına iman ettiğimizde ibadetimizin sadece kabul edildiğinden değil, aynı zamanda yaptığımız her şeyin bir ibadet olabileceğinden emin oluruz. Bu noktayı genişletmek için, İsa’nın kadına söylediği sözlerin bazı anlamlarına değinmek gerekir.
1. İbadet, Tanrı’ya vermekle değil, almakla ilgilidir.
İbadet, bizler tarafından başlatılan bir şey değildir. Üçlü Birlik içinde varlığını sürdüren üç ilahi kişi, sonsuzluklar boyunca ebedidir. İbadet, Tanrı’nın bizi bu ilişkiye davet etmesidir. Tanrı’ya kendi seçimimize veya yeteneğimize dayanarak yaklaşamayız. Rab’be ibadet etmek O’na özgüdür. Tanrı sadece kendi güzelliğini ve yetkinliğini anlamamızı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda Sözü’nde bize kendini gösterir.
2. İbadet, sadece ilahi söylemek değil, tüm yaşam boyunca Tanrı’yı yüceltmektir.
İbadet, deneyimle veya ruh haliyle ilgili değildir. İsa Mesih’te görüldüğü gibi, Tanrı’nın yetkinliğinin, merhametinin ve kutsallığının çoğunu yapmakla ilgilidir. Yemek yerken, su içerken, araba kullanırken, ders çalışırken veya konuşurken Rab’be ibadet edebiliriz.
3. İbadet, bir topluluk faaliyeti olmalıdır.
İbadet, sadece Tanrı ile olan ilişkimizi değil, aynı zamanda Mesih’in kanı aracılığıyla kendisiyle barıştırdığı kişilerle olan ilişkilerimizi de içerir. İbadet, Mesih’te ve onun aracılığıylaysa, ailenin diğer üyeleriyle ayrılmaz bir ilişkiye sahibim. İbadet etmemize engel değiller, aksine ibadet zamanımın önemli bir parçasıdırlar. İstesek de istemesek de Tanrı’ya birlikte ibadet ederiz.
4. İbadet, yaşayan Tanrı ile bir karşılaşmadır.
Tanrı’nın varlığı her zaman halkının tanımlayıcı bir özelliği olmuştur. Hristiyanlar olarak, Tanrı’nın bizimle birlikte olma ve aramızda işleme vaadinin farkında olmalıyız. Tanrı’nın sonsuz yaşamda bizlere kendini göstereceği günü özlemle beklemeliyiz.
5. İbadet, gelecek olanın sadece bir ön tadımıdır.
Yeni göklerde ve yeni yeryüzünde ibadet etmek, Rab’be ezgiler söylemeyi içerecek olsa da, çok daha fazlasını deneyimleyeceğiz. Her şey tek bir amaç için yapılacaktır: Tanrı’nın görkemini ve lütfunu yüceltmek. Bu gerçek üzerinde düşünmek, bizleri kutsallığa, minnettarlığa ve sevince teşvik etmelidir.
Özetle, müzik Hristiyan ibadetinin bir parçasıdır. Ancak, Tanrı’nın bize İsa Mesih’te lütfu aracılığıyla verdiği daha büyük ve daha görkemli tapınma vizyonunu unutmamalıyız.
KAYNAKÇA: https://www.crossway.org/articles/5-things-to-remember-about-worship/