Tanrı’nın halkı ezgiler söylüyor. Müziğin ibadetteki rolünü anlamak için Kutsal Kitap’a bakmak gerekir.
Mısırlılardan kaçıp Kızıldeniz’i geçen İsrail halkı Rab’be ezgiler sundu. (Çık.15) Ezgiler söylemek, Rab’bin Tapınağı’nda ibadet etmenin bir parçasıydı. (1.Ta.6:31-32, 16:42). Mezmurlar, sevinçli ve kederli anlarda, övgüde ve ağıtta imanlıların Tanrı’ya ilahiler söyleyerek seslerini yükselttiğine dair tanıklıklar içerir.
İsa ve öğrencileri birlikte ilahi söylediler. (Mat.36:30) Elçi Pavlus Koloselilere şu talimatı verdi: ‘‘Mesih’in sözü bütün zenginliğiyle içinizde yaşasın. Tam bir bilgelikle birbirinize öğretin, öğüt verin, mezmurlar, ilahiler, ruhsal ezgiler söyleyerek yüreklerinizde şükranla Tanrı’ya nağmeler yükseltin. Söylediğiniz, yaptığınız her şeyi Rab İsa’nın adıyla, O’nun aracılığıyla Baba Tanrı’ya şükrederek yapın.’’ (Kol.3:16-17)
Müziğin İbadetteki Rolü Üzerine Teolojik Düşünceler
Müzik, Tanrı’nın halkının yaşamında hayati bir rol oynamaya devam ediyor. Ancak çağdaş kültür ve modern teknoloji, yeni imkânları ve zorlukları beraberinde getiriyor.
İnsanların yaşamları müzikle çevrilidir. Ancak çoğu zaman müzik, ‘arka plan’ işlevi görmektedir. Bugün bestelenen popüler müziğin çoğu (Hristiyan müziği dâhil), katılımdan çok performans içindir. Kilise, müzik çeşitliliğine daha fazla açıklık göstermiştir. Bu çeşitlilik hoş karşılanmalıdır. Öyle ki, müzik aracılığıyla Tanrı’nın yaratışının çeşitliliği ve zenginliği yansıtılsın. Tanrı’nın halkı ezgiler söylüyor; ancak ne söyledikleri ve nasıl söyledikleri önemli konulardır.
1.Müzik, Tanrı’nın bir armağanıdır ve yaratılan düzenin bir parçasıdır.
‘‘Sabah yıldızları birlikte şarkı söylerken, ilahi varlıklar sevinçle çığrışırken?’’ (Eyü.38:7) ve ‘‘Ardından gökte, yeryüzünde, yer altında ve denizlerdeki bütün yaratıkların, bunlardaki bütün varlıkların şöyle dediğini işittim: Övgü, saygı, yücelik ve güç sonsuzlara dek Tahtta oturanın ve Kuzu’nun olsun!’’ (Va.5:13) olmak üzere yaratılışa değinen sözler müzikaldir.
Gospel, country ve pop müzik sanatçısı Amy Grant, ‘‘Tüm doğa şarkı söylüyor ve beni çevreliyor’’ sözüyle müzik ve yaratılış arasındaki ilişkiye değinmiştir. Müzik, Tanrı’nın yaratışının düzenini, güzelliğini ve çeşitliliğini yansıtır.
2.Tanrı’yı övmek için kullanılan tüm müzik aletleri içinde insan sesinin önceliği vardır.
Diğer enstrümanlar öncelikle Tanrı’nın halkının ezgiler söyleme hizmetinde kullanılacaktır. Reformcu ilahiyatçı Karl Barth, ilahi söylemenin Tanrı’nın halkı için bir seçenek olmadığına, kilisenin temel hizmetlerinden biri olduğuna dikkat çekmiştir. Barth, ‘‘İlahi söylemek, insan ifadesinin en yüksek biçimidir. Kararlılıkla söyleyebileceğimiz ve söylememiz gereken şey, ilahi söylemeyen kilisenin kilise olmadığıdır. Yürekten ilahilerin söylenmediği, utanarak, iç çekerek ve mırıldanarak ilahilerin söylendiği yer, en iyi ihtimalle Rab’den uzak bir cemaat olabilir. Tanrı’nın yüceltilmesi, kilisenin vazgeçilmez hizmetlerinden biridir’’ dedi.
3. İlahi söylemek, Tanrı’nın halkına ait bir hizmettir.
Cemaat her zaman öncelikli korodur. Profesyonel veya gönüllü koroların ve tapınma liderlerinin rolü, Tanrı’nın halkına ibadetlerinde yardımcı olmaktır. Bununla birlikte, cemaatle ilahi söylemek esastır. Cemaatin tüm üyelerinin ilahiye katılmasına olanak vermeyen bir ibadet, eksik olacaktır. Bununla birlikte kilisenin yaşamı ve halkının imanı zarar görecektir.
4. İlahi söylemek, cemaatle birlikte gerçekleşir.
İlahi söylemek, kilisenin Mesih’in bedenindeki birliğini ifade etmede en uygun sanat biçimidir. Farklı sesler, farklı enstrümanlar, farklı parçalar tek, canlı ve birleşik bir güzellik eserini sunmak üzere harmanlanmıştır.
John Calvin, cemaatle ilahi söylemenin ve birlikte dua etmenin kilisenin kendini ifade etmesine ve Mesih’teki birliği deneyimlemesine yardım etmedeki gücünü fark etti. İnsan dilinin özellikle hem ilahi söyleyerek hem de konuşarak Tanrı’ya övgüde bulunmak için yaratıldığını belirten Calvin, ‘‘Tek bir ortak sesle ve aynı ağızla, hep birlikte Tanrı’yı yüceltiyoruz, tek bir ruha inanıyor ve O’na tapınıyoruz’’ dedi. (Hristiyan Dini Enstitüleri)
5. Kilisenin ilahi hizmeti, Tanrı’nın yüceliği içindir.
Cemaatle ilahi söylemek, Rab’be yönelmektir. (Mez.96:1) Müzik her şeyden önce Rab’be yöneliktir. Müzik, Tanrı’nın huzurunda saygımızı ve ilgimizi iletmeli ve düşüncelerimizi kendimize değil, Tanrı’ya yöneltmelidir. Tanrı güzel seslerle yüceltilebilir, ancak ilahilere anlam kazandıran şey, sözlerin Kutsal Yazılar’a uygun olmasıdır. Sözler ve melodi, Tanrı’yı yüceltmeli ve birbiriyle uyumlu olmalıdır. ‘‘Müzik her zaman Tanrı Sözü’nün hizmetkârıdır’’ diyen Calvin, ‘‘Kulaklarımızın melodiye aklımızdan daha fazla yönelmemesine dikkat etmeliyiz. Sadece kulağın zevki için bestelenen bu tür parçalar, kilisenin görkemine yakışmaz ve Tanrı’nın öfkesine yol açar’’ dedi.
6. Kilisenin ilahi hizmeti, Tanrı’nın halkının eğitilmesi içindir.
Cemaatle birlikte söylenen ilahiler, sadece Hristiyan inancının ifade edilmesini sağlamaz. İnsanlar vaaz edilen sözleri paylaşmak yerine hatırlama eğiliminde olduklarından, bir cemaatin ilahi listesi, insanların imanını şekillendirmede kritik öneme sahiptir. Öncelikli öneme sahip olan sözlerin anlamıdır.
İmanlıların, Tanrı’nın kimliğini ve Hristiyan yaşamının doğasını öğrenmesi, sözcüklerin anlamı aracılığıyla sağlanır. Elçi Pavlus, 1. Korintliler 14:14-15’te şöyle der: ‘‘Bilmediğim dille dua edersem ruhum dua eder, ama zihnimin buna katkısı olmaz. Öyleyse ne yapmalıyım? Ruhumla da zihnimle de dua edeceğim. Ruhumla da zihnimle de ilahi söyleyeceğim.’’
İlahiler, kilisenin en anlamlı, özlü, doktriner ve adanmışlık düşüncesini içerir. İmanlılar, ilahiler aracılığıyla Tanrı ile nasıl konuşulacağını öğrenir. İlahiler, imanı şekillendirir. Bu nedenle, cemaatin zengin bir ‘övgü kelimesi hazinesine’ sahip olması oldukça önemlidir. Övgü ilahileri, bireyleri duaya ve Tanrı’yı yüceltmeye yönlendirmede etkili olabilir. Zihinleri esneten, kelime dağarcığını artıran, Kutsal Yazılar’ı hatırlatan ve Tanrı’nın kudretli eylemlerini öğreten ilahiler, cemaatin imanının gelişmesi için gereklidir.
7. Müziğin duygusal gücü, tapınma için önemli bir yardımcıdır.
Müzik, güçlü duygular uyandırma yeteneğine sahiptir. Yürekleri heyecanlandıran ilahiler, aynı zamanda insanları gözyaşlarına boğabilir. Calvin müziğin duygusal gücünü fark etti ve bu nedenle Cenevre’deki kilisede Mezmurların okunmasını istedi. ‘‘Bu tür ilahiler ruhsal eylemlere saygınlık ve zarafet katar. Yüreklerimizi dua etme arzusuna yönlendirmede en büyük değere sahiptir.’’(Hristiyan Dini Enstitüleri)
Müzik, imanlıları tövbeye, şükretmeye ve tapınmaya yönlendirebilir. Rab’bi sevenler, ezgiler söylemeye teşvik edilir.
Cemaatle İlahi Söylemeyi Geliştirmek İçin Öneriler
Hristiyan ibadeti için müziği değerlendirmek ve seçmek, öncelikle teolojik düşünceler tarafından yönlendirilen dikkatli bir süreç olmalıdır. Bu süreçte aşağıdaki önerilere dikkat ederek, pastörlere ve tapınma liderlerine yardımcı olunabilir.
1-Cemaatle ilahi söylerken hangi teolojiye yer veriliyor? Kutsal Kitap ile ilişkili mi? Teolojimizle uyumlu mu? Söylediklerimiz, Tanrı’nın bütün buyruklarını temsil ediyor mu? Ezgilerimiz ve ilahilerimiz Tanrı’nın egemenliği ve lütfu hakkında neler söylüyor? İsa Mesih’in yaşamı, ölümü, dirilişi ve göğe yükselişi hakkında ne ifade ediyor? İlahiler, kilisenin doktriniyle uyumlu olmalıdır.
2-Tapınma hizmetinde yeterli pastoral genişlik var mı? İmanlıların içinde buldukları yaşam şartlarına uygun ilahiler mi söyleniyor? İlahiler, övgü, şükran, tövbe, ağıt ve adanmışlık gibi birçok ruh halini ve dua türünü içeriyor mu? Örneğin, sadece sevinç ilahileri söyleyen bir cemaat, sınırlı bir dua anlayışına sahip olacaktır.
3- Yeterli litürjik alan var mı? İlahiler, kilise yılının her mevsimine ve Sakramentlere katılmaya uygun mu? Cemaatin katılımı için çeşitli fırsatlar yaratıyor mu? İmanlılara, paylaşımda bulunma imkânı tanıyor mu?
4- Yeterli tarihsel, kültürel ve kuşaksal genişliğe sahip mi? İlahiler, kutsalların birliğine olan inancı ifade ediyor mu? İlahiler ve ezgiler, diğer kültürlerden, dillerden ve dönemlerden parçalar içeriyor mu? Çocukların da katılmasına izin veriyor mu? Olgun Hristiyanlar için olduğu kadar yeni iman edenler için de uygun mu?
5- İlahilerin dili kapsayıcı mı? Tanrı için Kutsal Kitap’taki tüm ifadeleri kullanıyor mu? Cemaatin tüm üyeleri, kendilerini ilahinin diline dâhil edilmiş hissedebilir mi?
6- Cemaatimize yeterli bir övgü dağarcığı sağlıyor muyuz? Marva Dawn, ‘‘Bir ilahi metni, ondan öğrenebildiklerimizle orantılı olacak şekilde harikadır’’ der. Söylediğimiz ilahilerden Tanrı ve Hristiyan inancı hakkında ne öğreniyoruz?
7- Müzik, sözlere hizmet ediyor mu? Ezgi, metnin uygun özelliklerini öne çıkararak sözcükleri hatırlamamıza mı yardımcı oluyor, yoksa sözcüklerle çelişerek engel mi oluşturuyor?
8- Müzik, birlikte tapınmayı teşvik ediyor mu? Müzik, cemaatle ilahi söylemeyi teşvik ediyor mu yoksa sadece solo sanatçılar için mi tasarlandı? Söylediğimiz ilahiler, cemaatin imanını mı ifade ediyor yoksa bireysel ve özel inanç ifadelerine mi yöneliyor?
9- Müzik, cemaat için uygun mu? İlahiler, geçmişteki uygulamalarına saygı gösteriyor mu? Yeterince bilinen ilahiler eklendi mi?
10- Söylediğimiz ilahiler, öğrencilik yaşamında gelişimi teşvik ediyor mu? Müzik ve tapınma konusunda cemaatin eğitimine devam etmek hizmetimizin bir parçası mı? Yeni ilahiler öğrenmek için çaba gösteriyor muyuz?
İbadet, ‘yaşayan bir kurban’dır’. Bundan dolayı Tanrı’ya sunduğumuz armağanların bir bedeli olmalıdır. İlahi öğrenmek ve daha zengin teolojiyi anlamak zor bir iş olabilir, ancak aynı zamanda ruhsal yenilenme ve büyümenin kaynağı da olabilir.
KAYNAKÇA: