Bakın, Krallığın sancağı
Gökyüzünde dalgalanıyor,
Parlıyor şaşılası ışık,
Çünkü Çarmıh yakındır;
Bedenimizi giyinmeye gelen,
Tanrı’nın Mesih’i orada haçlandı.
Acımasızca derine saplandı mızrak,
Bir asker tarafından vuruldu;
Kan ve su karıştı,
Bedenin yaralandığı yerden aktı;
Kurtarıcımızın delinen böğründen
Akan kan ruhlarımızı arındırdı.
Uzak çağlarda
Siyon’un arpı gerildi,
Ve iman edenler O’nu gördü,
Peygamber ilahi söylerken;
İsrail’in umudunu şimdi tüm uluslar görüyor,
Çünkü Mesih haçta hüküm sürmeye devam ediyor.
Şaşılası güzellikte çarmıh,
Lütuf ve ışıkla dolu,
Dinlenmek için kralın tahtı,
Parlak morla süslenmiş;
Tanrı’nın seçimi olan bu taht,
Mesih’in halkına hükmettiği yerdir.
Bakın, dallar nasıl eğiliyor!
Yükle dolu, nasıl da sallanıyor!
Cennetin bedeli
Bu dallara kondu;
Ah! O büyük bedel,
Borcu üstlenen tarafından ödendi.