Korkunç bir dehşet ruhu sarıyor
Ölüm günü yaklaşırken;
İç çeker kalp, dizginler kopar,
Endişeli bir korkuyla titrer her taraf;
Zihin, ortaya çıkacak sıkıntıları
Detayalarıyla resmeder.
Acılar açığa çıkıyor,
Onun dehşetini kim tasvir edebilir?
Bak, yaşam yolu sona erdi,
Beden yerini bırakıyor;
Ruh, zafer kazanarak
Kendini tutan zincirleri kırıyor.
Duyular ve ifadeler kaybolur;
Karanlık çöker gözlere;
Ve dertle dolu yürek ıstırap içinde,
Nefes almakta zorlanarak, yükünü taşır;
Şeklin zarafeti ve güzelliğin parıltısı,
Solan bedenden ayrılır.
Unutulan düşünceler, sözler ve eylemler,
Korkunç bir düzen içinde etrafı sarar;
Ve isteksiz gözler onları seyreder,
İster kapansınlar, ister yüz çevirsinler;
Yürekte bir sızı duyulur,
Nereye dönerse dönsünler.
İtaat etmeniz boşuna-
Artık vaatler sona erdi;
Tövbe edenlerin acısı da faydasız,
Çünkü lütuf günü sona erdi;
Şimdi günahkarların vicdanları
Acıyla kemiriliyor.
Tatlı zevk yudumları,
Sonunda acı tad vermeye başlar;
Gel, sonsuz acı ve ıstırap,
Geçici coşkunun ardından;
Bir zamanlar değerli görünen şeyler,
Artık bir kenara atılacak.
Ey İsa, zafer kazanan Kral’sın,
Gel, sıkıntıda yardım et;
Ruh esaretten kurtulduğunda,
Gecenin en karanlık saatinde;
Gel, ey İsa, yardımınla,
Beni suçlayanın gücünden kurtar.
Karanlığın Prensi,
Ordularıyla birlikte baş aşağı düşsün.
Sen, Kurtuluşun Çobanı,
Çağrına uymamı buyur,
Bereketin aktığı toprakları
Görecek o gözler.